17 Eylül 2014 Çarşamba

Gelin Hamamı



Yaklaşan düğünlerimiz nedeniyle organizasyon telaşı içindeyiz. Ben de edindiğim tecrübeleri , araştırmaları burada paylaşmak istiyorum.

Gelin hamamı eski  bir Türk geleneğiymiş. Yıllar içinde unutulmaya yüz tuttuğu an da yeniden popüler olmaya başladı. Bence keyifli bir adet.Gelin , arkadaşları ve aile büyükleri katılıyor.Konu popüler olduğu için artık bir çok otelin içinde  böyle bir paket var.

Yani beğendiğiniz oteller ile konuşup gelin hamamı organizasyonu ve fiyatları hakkında bilgi edinebilirsiniz. Peki hamamı organize eden gelin hanım bugün için ne yapmalı?

Bir çok otel yine ekstra ücretler ile davetliler için yiyecek , içecek ikramı hazırlıyor. Siz bugün için sevdiklerinize hatıra olarak minik hediyelikler hazırlayabilirsiniz.

15 Eylül 2014 Pazartesi

Sonbahar Demek Jean Zamanı Demek



Tam bir sonbahar insanı olarak Eylül'ün gelişine sevinenlerdenim. E sonbahar demek de kot gömlekler , elbiseler demek. Ben de bu yıl nasıl kombinler yapabiliriz diye bir kaç sokak stilini paylaşmak istiyorum sizlerle.

SÖZ TÖRENİNDE NE GİYİLİR ?

Bir çok blogger  arkadaşım gibi ben de kendi tecrübelerimi sizlerle paylaşmak isterim ancak malesef ki evlilik benim için şu an  uzak ihtimal. Ben de bu mutlu gün telaşını yaşayan hemcinslerimin telaşlarını gözlemleyip kendimce yardımcı olabilecek fikirler sunmaya çalışıyorum. E kız istendi yüzükler takılacak , peki bu önemli gecede ne giyilir ? İş te ünlü tasarımcı ve butiklerden bir kaç model

 Frow Design House

14 Eylül 2014 Pazar

Evlenmeyen Ünlü Kalmasın

Bu Eylül hızlı başladı. Ayın ortasına gelene denk üst üste bir çok ünlünün düğün haberini aldık.

İlk olarak iki ünlü ismin evliliğiyle başlayalım. Cansu Kurtçu ve Fettah Can .Düğün İstanbul Event Garden'da yapıldı. Gelinliğin tasarımcısını henüz öğrenemedik ama Fettah Can'ın damatlığı ünlü terzi Levon Kordonciyan'a aitmiş.


3 Temmuz 2014 Perşembe

Kahve İçmeyelim Gel Ben Sana Çay Demliyim




Yarın sahilde bir kahve içelim mi ?

Bir kaç aydır iş , güç sebebiyle görüşemediğim çocukluk arkadaşımdan gelen bir mesaj. 

Mesajın görüşme isteği beni mutlu etmiş olsa da şunu fark etmeme neden oldu"biz ne zaman kafelerde bir kahve içim süresince konuşmaya indirgedik samimiyetimizi?"

Sorunum kahveyle değil (ki çok severim ) ama eskiden gel çay demliyim derdik , yemeğe gel derdik. Cuma günü bendesin derdik. Ne ara bu kadar kısıtlı sürelere indirdik sohbetlerimizi? 

Birbirimizi eve yemeğe davet eder , misafir ağırlardık şimdi ise bilmem nerde yemek yiyelim , şurada kahve içelim .  Evlerimizin suyu mu çıktı? 

Hatta annemden aldığım duyumlara göre altın günleri de evde değil sahildeki çay bahçelerinde gerçekleşiyormuş artık.

Bence üzücü bu durum. Yabancılaşmayı getiriyor hepimizin egosuna. Konuk ağırlamak kadar keyifli bir şey var mı . 

Evin bir odasını misafir odası diye ayıran bir millettik biz . Misafirden misafire ya da bayramlarda sadece kapısı açılan evin en klas odasıydı. Misafire verilen değeri gösterirdi. Sabah ezanından sonra başlayan hamur işi telaşı vardı. Sarmalar , poğaçalar , kısırlar ... 

Neden üşenir olduk o tatlı telaşlara ? 

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...